Onu son yolculuğuna uğurlayan sevgili doktoru dedi.
Prof. Dr. Galip Güz.
Hem de ölümünden sadece bir gün önce.
-?Evine git artık Koca Çınar?
Meğerse Doktorunun evi diye kastettiği; Karşıyaka Mezarlığı imiş.
Evet? Ölümünden sadece bir gün önce,
"Koca Çınar" demişti doktoru.
Onu "Koca Çınar"a benzetmişti.
Aynen öyleydi.
Koskoca bir çınardı.
Altı kız bir erkek çocuk büyütmüştü. Kocasıyla omuz omuza, çocuklarının hepsini okutup vatana ve millete hayırlı evlatlar olarak yetiştirmişti. Kimine öğretmen, kimine mühendislik diploması aldırmıştı. Elli yıl önceye dayanan eğitim şartlarında yapmıştı bunu. Kız çocuklarının okula dahi gönderilmediği bir dönemde? Yokluk yoksulluk içinde? Boğazından kesip bizleri okutmak için var gücüyle kol kanat germişti. Bir anne şefkatiyle? Bir anne yüreğiyle? Bir anne mücadelesiyle? Yemedi yedirdi, giymedi giydirdi. O, hepimizi yani 7 (Yedi) çocuğuna baktı, büyüttü, okuttu, yuvalar kurdu, torunlarını derledi topladı, dal budak saldı. Koca bir çınar oldu.
Ha! Unutmadan; rahmetli babamı erken denecek bir zamanda kaybettik. Dolayısıyla bize, yani yedi çocuğuna hem baba hem de anne olmak zorunda kaldı. Ailenin bütün yükünü tek başına omuzlamak zorunda kaldı. Babamdan kalan mütevazı çiftçilik ögeleri ile. Üç beş inek ve birkaç dönüm tarla ile? Ekip biçerek, sağıp dökerek? Eğitimleri devam eden çocuklarının eğitimlerini devam ettirdi ve tamamladı. Yuva kuranların yuvasını kurdu. Hayatın sillesiyle sersemleyen yavrularının elinden tuttu. Onlara umut oldu, kol kanat gerdi. Gölgesinde sakladı. Tıpkı bir koca Çınar gibi?
Dahası da var. Kendi derdi kendine yetmiyormuş gibi; sıkıntıya düşen ona koşardı, derdi olan ona gelirdi, hayatın sillesi suratında patlayan ona çığlık atardı. Konu komşu, hısım akraba, eş dost...Dert babasıydı adeta. Öğüt abidesiydi, Hızır Ana gibiydi, bilge kişiydi. "Koca Çınar"dı.
O benim annemdi.
Her ölüm erkendir. Derler ya!
O mukadder son, zor kabullenilir ve hiç kimse ölümü yakıştıramaz.
Ben de yakıştıramadım ölümü sevgili anneme.
Halk Ozanı da yakıştıramamış olacak ki; duyguları ağıt olup dizelere dökülmüş.
Dizelerde ve seslerde ölümsüzleşti "Koca Çınar."
Halk Ozanının Annem için, ?Koca Çınar? diye yazıp seslendirdiği dizelerle sizleri baş başa bırakıyorum.
KOCA ÇINAR
Koca çınar bu ne haldır
Solmak sana yaraşar mı
Hele bir başını kaldır
Yatmak sana yaraşar mı
Koca Çınar dal budağın
Cahcalalın ağ otağın
Niye kesifsen ayağın
Kesmek sana yaraşar mı
Koca Çınar sofra serek
Hani çayın nerde çörek
Bu bir rüya olsa gerek
Ölmek sana yaraşar mı
Koca Çınar Esmer hanım
DÜNDAR der ki yok dermanım
Gönlümün nuru sultanım
Sönmek sana yaraşar mı
Ozan Selahettin Dündar (ÂŞIK DÜNDAR)
14 Ekim 2015 Çarşamba günü saat 7 sularında ebediyete uğurladığım "Koca Çınar" Annemin vefatı nedeniyle; acımı paylaşan, taziyede buluna ve rahmet dileyen herkese teşekkür ediyorum. |