|
"Kadını güzel yapan şey ne saçı, ne vücudu, ne de kaşı gözüdür. Kadını asıl güzel yapan sevgisini paylaşabilmesi, fedakârlığı, karşılık beklemeden verdiği emeği, sınırsız sorumluluğu, toplumsal duyarlığı, barışçıl olması, engin anlayışı, sadakati, kalbini de katarak kullandığı aklı ve ana olma özelliğidir."
SONGÜL DÜNDAR
Hiç düşündünüz mü, biz öğretmenler toplumda neden çok seviliriz? Neden toplumun her kesiminde itibarlıyız? Niçin yapılan tüm anketlerde en güvenilir, meslek grupları arasında ilk sırada yer alırız? Meslektaşlarım belki yarasını deşeceğim ama bu tablonun toplumda sevilmekle ve sevmekle bir alakası olmadığı kanaatindeyim.
ATATÜRK için ALLAH? a borçluyuz. TÜRKİYE için ATATÜRK?e borçluyuz.
Evet, bu iki borcumuzu iyi bilelim.
Türk ulusu iki defa borçludur. Hem Allah?a, hem Atatürk?e?
İster Mustafa deyin, ister Kemal deyin hiç fark etmez. Atatürk gibi bir dehayı bize bahşettiği için Allah?a binlerce defa şükrederek, borcumuzu ödemeliyiz.
İster vatan deyin, ister yurt deyin hiç fark etmez. Türkiye gibi bir ülkeyi bize armağan ettiği için Atatürk?e borçluyuz. Bu borcu ödemenin yolu; ne şükran, ne de teşekkürdür.
Neynim aman aman neynim aman
Vay Senan ölsün Sarı Gelin aman
Sarı Gelin aman Sarı Gelin
Bu sözler Sarı Gelin türküsünün ara bendidir.
Bir ağıt türküsüdür.
Hazin bir aşk öyküsünün ağıtıdır.
İki sevgili, ?Senani ve Sarı Gelin?i anlatır.
Bir sanatçı kendi eserlerinden hiç birini bir diğerinden ayırıp da kolay kolay ?bu benim en büyük eserimdir.? Demez. Ozan, türkülerinin hepsini aynı coşkuyla söyler. Ressam, yaptığı resimlerin birini diğerinden üstün tutmaz. Yazar, hiçbir kitabını diğerinden üstün görmez. Mimar, inşa ettiği yapıtların birini diğerinden ayırmaz. Şair aynı, heykeltıraş aynı, bestekâr aynı? Özellikle sorsanız dahi, ?onlar benim çocuklarımdır, birini diğerinden farklı görmem mümkün değildir.? diye yanıt alırsınız.