|
"Kadını güzel yapan şey ne saçı, ne vücudu, ne de kaşı gözüdür. Kadını asıl güzel yapan sevgisini paylaşabilmesi, fedakârlığı, karşılık beklemeden verdiği emeği, sınırsız sorumluluğu, toplumsal duyarlığı, barışçıl olması, engin anlayışı, sadakati, kalbini de katarak kullandığı aklı ve ana olma özelliğidir."
SONGÜL DÜNDAR
Bilgi insanın beynindedir.
Buna kimsenin itirazı olabilir mi?
Medeniyetin varlığı bilgiye bağlıdır.
Buna da kimsenin itirazı olamaz.
O halde; bilginin depolandığı kütüphanelerin medeniyetin beyni olduğuna da kimsenin itirazı olamaz. İnsanın var olduğu günden beri tarih sürecine bakıldığında, kütüphanelere önem veren insan kitlelerinin medeniyet düzeyleri, diğerlerine göre çok üst çizgidedir. Hatta "medeniyet" olarak adlandırılan devlet veya insan topluluklarının, "kütüphane" gerçeği ile özdeş olduğu, dikkati çeken önemli bir faktördür
Nevruz Bayramı...
Nevruz Ateşi...
Nevruz deyince ilk aklımıza gelen, nevruz ateşidir.
Yaşlılar, nevruz ateşinin üzerinden atladığı yılları özlemle yâd ederken, gençler, o anı tekrar yaşamak için gelecek zamanı iple çekerler. Türklerde bu böyledir. Diğer toplumlarda ise ateş, çeşitli şekillerde kutsal sayılmıştır. Hatta kutsal sayılmanın da ötesinde, çağlar boyunca ateşe tapanların bile mevcudiyeti bilinmektedir.
Nedir ateşin hükmü? Neden ateş bu kadar önemlidir?
Yedi düvel derler ya!
Emperyalizm dedikleri odur işte.
Yani yeni moda deyimle;
?Egemen Güçler!?
Çıkarları söz konusu olduğunda bir araya gelen, istediği ülkede at koşturan, iktidarlar devirip istediğini getiren, toplumlar arasında huzursuzluk çıkarıp karıştıran, insanları sömüren, gözüne kestirdiği devleti işgal eden, devletleri parçalayan, bölen ve yutan?
Ve
Kadın olmanın dayanılmaz zorluğu doğduğunda başlar.
Hoş, günümüzde doğmadan önce başlar ya!